13 Ekim 2009 Salı

Neslin çağ ötesi Death Metali: The Faceless

Photobucket

Daha birinci albüm Akeldama bitmeden, Skinless ve Dying Fetus gibi gruplarla sahne almaya başlamıştı The Faceless. Açıkçası Akeldama ile çok da ilgimi çekmemişti; dinlemiş, hoşlanmış ama bir kenara bırakmıştım.

Planetary Duality isimli ikinci albümleri 11 Kasım 2008 tarihi ile piyasaya çıkacaktı, ama tahmin edebileceğiniz gibi 4-5 Gün önceden sanal alemlere düştü. Downloadu da çok heyecanla beklemediğimi itiraf etmeliyim, ancak ilk şarkıyı açtığım andan itibaren, hakkında legal olarak yazacağım anı ellerimi ısırarak bekledim.

Kısa bir The Faceless geçmişi sunalım, tam doğum tarihlerine ulaşamamış olsam da grup elemanları 20-25 yaşları arasında Amerikalı gençler. 2004'te grubu kurmuşlar ve 2006'da bir demoyla beraber ilk albümleri Akeldama'yı yayınlamışlar. "Frontman"i vokalist olmayan gruplara hep özenmişimdir. Faceless'ta da bu durum söz konusu. Grubun hem gitaristiğini hem de prodüktörlüğünü üstlenen Michael "Machine" Keene 1987 / California doğumlu bir beyefendi. Kendisine neden "Machine" dediklerini daha önce Faceless dinlemişseniz zaten biliyorsunuz demektir. Grubun insanı en çok etkileyen kısmı Keene önderliğinde, tüm albümü kendileri hazırlıyor olmaları. Bütün prodüksiyon işleri, kayıt silsilesi gruba ait. Planetary Duality'nin soundundan tutun, şarkıların tüm ince ayrıntılarına kadar herşeyi oldukça başarılı. Elemanların yaşlarına bakılırsa, takdir edilesi bir başarı söz konusu. Grup herşeyiyle tam da plak şirketleri Sumerian Records'un tutacağı türden. Ki bana kalırsa üçüncü albüm Sumerian'ı aşacak gibi gözüküyor.



Kısaca Progressive Death Metal yapan bir grup için aslında oldukça geniş bir tarz yelpazeleri var. Tek bir şarkı içinde Morbid Angel'la Cradle Of Filth'i bile aynı anda bulabilirsiniz. Şarkı sözlerinde de çok başarılı bir denge tutturmuş Faceless. Bilimkurgu, Mitoloji ve ağır sosyal düzen eleştirisinin çok iyi birleştiği bir üçgen yaratılmış. Scientologist bir yaklaşımla inanç tabuları üstünde çekinmeden oynamışlar, sadece bugünün değil geçmişin dogmalarını bile ölçüp biçip aktarmışlar. Zeus ve İsa'nın kol kola gelip "Biz yalan söyledik" diyeceğini bekliyorsunuz. Vokal soundunda da şarkı sözleri üstüne oldukça güzel numaralar yapılmış, sert eleştirel kısımlarda karşınızda dolu bir scream vokal, yeri geldiğinde de adeta bir Chris Barnes buluyorsunuz. Kısacası yeni vokal Demon Carcass (!ismine yandığım!) bu işi iyi başarmış. Kimilerine göre o robotik clean vokaller pek beğenilmemiş, ama bana kalırsa buna The Faceless özgünlüğü diyebiliriz. Akeldama ile Planetary Duality arasında bir kalite farkını konuşacak olursak albümlerin kapaklarına bakmanızı söylemem bile yeterli olacaktır. Tahminimce bu iş tam ergenliğe girdikleri andan itibaren hayatlarını müzik dinlemeye ayırmış birkaç Amerikalı gence göre bir iş. Nile'dan tutun Immortal'a kadar herşeyi dinleyip sevmiş olduklarını kolaylıkla farkedebiliyorsunuz.

Nitekim Planetary Duality öncesi başarılarını saymasak bile bu albümü dinledikten sonra "bu adamlar çok iş yapacak" diyenler olmuştur aranızda. Albümün çıktığı haftadan itibaren başladıkları konserlerinde Cannibal Corpse, Lamb of God, Dying Fetus, Suffocation, Exodus, Samael, Necrophagist, Neuraxis, Cynic, Misery Index, Decrepit Birth, Carcass, Atheist, Nile ve ismini yazamayacağım bir çok grup ile beraber turlamaya başladılar. En son Japonyada çaldıklarını tur listesinde gördüğümde de tezimin doğrulandığından emin oldum. Amerikada hemen hemen iki günde bir sahne alan, 2009'un en güzel Avrupa Festivallerine yetişen, bunun dışında da Avustralya ve Japonya'da bile ün salmayı başarabilen bir grup haline geldiler. Kasımdan bu yana geçen 7-8 aylık zamanda bu kadar ileri gidebileceklerini bu işe başlarken tahmin etmişlermiydi bilemiyorum. Akeldama'nın pabucunu dama atan Planetary Duality'de olduğu gibi, olası üçüncü albüm de Planetary Duality'e aynısını yapacaksa; The Faceless'ın iki günde bir olan Amerika konserlerine ayırdığı zamanın bir kısmını da Avrupaya ayırması gerekecek.

Grubun kadrosunu, tur bilgilerini ve şarkılarını MySpace sayfalarından bulabilirsiniz. www.myspace.com/thefaceless

Saba Arat

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder